Mezheblerin görüşünü şu şekilde özetlemek mümkündür:
1. Hanefi mezhebine göre; nikah kıyılmadan önce, erkeğin evleneceği kadına bakması mendubdur. Ancak kadının kendisine verileceğinden emin olması şarttır. İstediği zaman olumsuz cevab alacağını bilen bir kimsenin O kadına bakması helal değildir. Bir başka ifâdeyle erkeğin evlenmek istediği kadına bakması, Onun O kadınla evlenme azmini yansıtmasından ve her iki tarafın evlenme arzusunu ve karşılıklı rıdalarını ortaya koymasından başka bir mânâ taşımamalıdır. Binaenaleyh evlenme kasdı olmaksızın şehevî arzulan tatmin için bir kadına bakmanın haramlığı ortadadır. (Abdurrahman el-Cezîrî, Kitabu\'l-Fıkh alâ\'l-mezâ bi\'l-erbe\'a, IV, 8)
2. Mâlikî mezhebine göre; evlenilmek istenen kadının bileklerine kadar ellerine ve yüzüne bakmak evlenmek isteyen erkek için mendubdur. Ancak bu bakmanın caiz olabilmesi bir takım şartlara bağlıdır. Bunlardan birincisi erkeğin lezzet ve şehvet kasdı ile bakmamasıdır. İkincisi kadın ergenlik çağına varmış ise kendisinin; varmamış ise velisinin evlenme talebinde bulunan erkeğin bu talebinden razı olduğu erkek tarafından kesin bir şekilde bilinmelidir. Üçüncüsü erkeğin bakacağından kadının haberdar olması lâzımdır. Aksi halde bakmak haram olur. (Abdurrahman el-Cezîrî, Kitabu\'l-Fıkh alâ\'l-mezâ bi\'l-erbe\'a, IV, 9)
3. Hanbeli Mezhebine göre; Evlenilecek kadının yüzüne, boynuna ve eline bakmak, istekli erkek için mubahtır. Ancak isteğin kadın tarafından olumlu karşılanacağından erkeğin emin olması gerekir ve bakılırken erkek ile kadının başbaşa yalnız kalmamaları şarttır. Bu konuda kadının kendisine bakılması için izin verib vermemesi önemli değil, bununla beraber kadının bundan haberi olmaması da önemli değildir. (Abdurrahman el-Cezîrî, Kitabu\'l-Fıkh alâ\'l-mezâ bi\'1-erbe\'a, IV, 10)
4. Şafiî mezhebine göre; bir kadınla evlenmek isteyen kimsenin Onun yüzüne ve bileklerine kadar ellerine bakması caizdir. Bu bakış şehvetle de olsa veya Ona âşık olmaya sebebiyet de verse caizdir. Çünkü bu duygular evlenmelerine vesile olabilir. Bakmaktan gaye de budur. Kadına gelince O da erkeğin avret sayılan diz kapağı ile göbek arası hariç bedenin başka yerlerine bakmak fırsatı bulursa bakması caizdir. Çünkü Onun da erkeğin vücûdundan beğenip beğenmeyeceği kısımlar olabilir. Şayet erkek kadına bakma fırsatını bulamazsa veya bundan sıkılırsa kadını görüp durumunu anlayacak emin bir kimseyi gönderebilir. (Abdurrahman el-Cezîrî, Kitabu\'l-Fıkh alâ\'l-mezâ bi\'1-erbe\'a, IV, 10)
Şurasını da unutmamak gerekir ki kadın, kendisine bakılmak üzere kendisinden izin istenmesinden utanır. Ayrıca bakan kimsenin O kadını beğenmeme ihtimali de vardır. Kendisine bakılması için izin verdiği veya kendisine bakıldığından haberdar olduğu takdirde beğenilmeyen bir kadının, kalbi kırılabilir. Onun içindir ki, ulemadan bazıları \"kadına dünür göndermeden önce Onu görmek ve Ona bakmak mustehabdır, ta kî beğenilmediğinden haberdar olmasın ve dolayısıyla gücenmesin.\" demişlerdir.
Mezheblerin görüşünü şu şekilde özetlemek mümkündür:
1. Hanefi mezhebine göre; nikah kıyılmadan önce, erkeğin evleneceği kadına bakması mendubdur. Ancak kadının kendisine verileceğinden emin olması şarttır. İstediği zaman olumsuz cevab alacağını bilen bir kimsenin O kadına bakması helal değildir. Bir başka ifâdeyle erkeğin evlenmek istediği kadına bakması, Onun O kadınla evlenme azmini yansıtmasından ve her iki tarafın evlenme arzusunu ve karşılıklı rıdalarını ortaya koymasından başka bir mânâ taşımamalıdır. Binaenaleyh evlenme kasdı olmaksızın şehevî arzulan tatmin için bir kadına bakmanın haramlığı ortadadır. (Abdurrahman el-Cezîrî, Kitabu\'l-Fıkh alâ\'l-mezâ bi\'l-erbe\'a, IV, 8)
2. Mâlikî mezhebine göre; evlenilmek istenen kadının bileklerine kadar ellerine ve yüzüne bakmak evlenmek isteyen erkek için mendubdur. Ancak bu bakmanın caiz olabilmesi bir takım şartlara bağlıdır. Bunlardan birincisi erkeğin lezzet ve şehvet kasdı ile bakmamasıdır. İkincisi kadın ergenlik çağına varmış ise kendisinin; varmamış ise velisinin evlenme talebinde bulunan erkeğin bu talebinden razı olduğu erkek tarafından kesin bir şekilde bilinmelidir. Üçüncüsü erkeğin bakacağından kadının haberdar olması lâzımdır. Aksi halde bakmak haram olur. (Abdurrahman el-Cezîrî, Kitabu\'l-Fıkh alâ\'l-mezâ bi\'l-erbe\'a, IV, 9)
3. Hanbeli Mezhebine göre; Evlenilecek kadının yüzüne, boynuna ve eline bakmak, istekli erkek için mubahtır. Ancak isteğin kadın tarafından olumlu karşılanacağından erkeğin emin olması gerekir ve bakılırken erkek ile kadının başbaşa yalnız kalmamaları şarttır. Bu konuda kadının kendisine bakılması için izin verib vermemesi önemli değil, bununla beraber kadının bundan haberi olmaması da önemli değildir. (Abdurrahman el-Cezîrî, Kitabu\'l-Fıkh alâ\'l-mezâ bi\'1-erbe\'a, IV, 10)
4. Şafiî mezhebine göre; bir kadınla evlenmek isteyen kimsenin Onun yüzüne ve bileklerine kadar ellerine bakması caizdir. Bu bakış şehvetle de olsa veya Ona âşık olmaya sebebiyet de verse caizdir. Çünkü bu duygular evlenmelerine vesile olabilir. Bakmaktan gaye de budur. Kadına gelince O da erkeğin avret sayılan diz kapağı ile göbek arası hariç bedenin başka yerlerine bakmak fırsatı bulursa bakması caizdir. Çünkü Onun da erkeğin vücûdundan beğenip beğenmeyeceği kısımlar olabilir. Şayet erkek kadına bakma fırsatını bulamazsa veya bundan sıkılırsa kadını görüp durumunu anlayacak emin bir kimseyi gönderebilir. (Abdurrahman el-Cezîrî, Kitabu\'l-Fıkh alâ\'l-mezâ bi\'1-erbe\'a, IV, 10)
Şurasını da unutmamak gerekir ki kadın, kendisine bakılmak üzere kendisinden izin istenmesinden utanır. Ayrıca bakan kimsenin O kadını beğenmeme ihtimali de vardır. Kendisine bakılması için izin verdiği veya kendisine bakıldığından haberdar olduğu takdirde beğenilmeyen bir kadının, kalbi kırılabilir. Onun içindir ki, ulemadan bazıları \"kadına dünür göndermeden önce Onu görmek ve Ona bakmak mustehabdır, ta kî beğenilmediğinden haberdar olmasın ve dolayısıyla gücenmesin.\" demişlerdir.